Hikayemiz

Happy Body’ nin hikayesi kurucusu Barış Gümüş’ün 2008 yılında Suudi Arabistan’ a yapmış olduğu bir ziyarette, bir İngiliz kozmetik ve kişisel bakım firmasının Kabe'ye karşı açmış olduğu bir mağazayı görmesiyle başlar.

O yıllarda kozmetik sektöründe on yıllık tecrübesi olan Barış Gümüş neden buralarda bir Türk firmasının olmadığını düşünmeye başlar. 

Ülkeye döndükten hemen sonra ekibindeki arkadaşlarına yaşadıklarını anlatır ve her ne pahasına olursa olsun Türkiye'den dünya standartlarında yenilikçi, sağlıklı, modern ve insanı merkezine alan yeni bir kişisel bakım ve kozmetik markası oluşturmaya karar verir.

2008 ve 2009 yılları boyunca tüm ekip dünyanın farklı yerlerinde hayat bulmuş markaları inceler ve uygun bir marka bulmaya çalışırlar. Bu marka öyle bir marka olmalıdır ki; insanı merkezine almalı, kullanıcılarını mutlu etmeli ve sağlıklı olmalıdır. 

Dünyada her şeyden kıymetli değerimizin SAĞLIKLI BİR VÜCUT, SAĞLIKLI BİR RUH hali olduğunu bilen ve bu halin insanlara MUTLULUK verdiğine inanan Barış GÜMÜŞ, ekip arkadaşlarına markanın MUTLU VÜCUT olmasını teklif eder. Ekipteki arkadaşların bir kısmı markayı benimserken, bir kısmı uygun olmadığını ifade ederler. 

Markanın uygun olmadığını düşünen ekip üyelerinin sorunu; markanın söyleniş  şekli ve Türkçe olmasının ulusal pazarda bir avantaj olup uluslararası pazarlarda bir dezavantaj olacağını düşünmeleridir. 

2010 yılına kadar bu tartışma aralarında sürer gider ve nihayetinde uluslararası pazarlarda var olmayı düşünen firma,  markanın İngilizce karşılığı olan HAPPY BODY’ de karar kılar ve tescil süreci başlatılır.

Artık marka bellidir! Bundan sonrası çok daha çetin ve zor bir sürecin miladı olur. 

Happy Body ekibi; benzer markaları yakın takibe alır, yapılarını, ürünlerini, müşteri ilişkilerini, yerel ve uluslararası güçlerini, yapılanmalarını, eksik yönlerini, hikayelerini inceler, öğrenir ve sorgular, bu değerlendirme sürecinde bir çok kez yurt dışına gidilir, fuarlar takip edilir özellikle de  Türkiye’deki yapılanmaları yakın takibe alınır ve fark edilir ki Türkiye, yabancı menşeli markaların istilasına uğramıştır,  en üzücü olanı ise Türkiye’deki köklü kozmetik firmalarını bu durum hiç rahatsız etmemiştir! 

Artık konu sadece sağlıklı ve dünya standartlarında bir marka kurmaktan öteye geçmiş, Milli bir durum almıştır ve bir gün toplantı esnasında şu cümle herkesin susmasına sebep olur; ARKADAŞLAR ÜLKEMİZ YABANCI KOZMETİK MARKALARININ İSTİLASI ALTINDA ve ben bu sektörün bir Temsilcisi olarak bu durumu kabul edemem! 

Bu iş artık MİLLİ BİR REFLEKS olmuştur. Bu süreç hızlanmalı ve Ticaretimizi bitirecek bile olsa hayat bulmalıdır. “2011 Toplantı Notlarından”

Bu toplantıdan sonra her şey değişmiş, herkes daha yürekten çalışmaya başlamış ve böyle bir markanın hayat bulabilmesi için ihtiyaç olan marka sermayesinin tespiti başta olmak üzere daha kapsamlı bir çalışma başlamıştır, Nihayetinde yapılan çalışmalar sonucunda O günün şartlarında 3 milyon dolar sermayeye, daha güçlü bir ekibe, araştırma ve geliştirme Laboratuvarlarına daha fazla makine ve teçhizata ve Dünya standartlarında bir tesise sahip olmak zorunluluğu gerçeği ortaya çıkmıştır. 

Markanın kurucusu Barış Gümüş’ün böyle bir parası yoktur ama yürekten arzuladığı markası vardır. Projesini çevresindeki iş insanlarına anlatmaya başlar bir taraftan da araştırmalarını hızlandırır ve imkanlar dahilinde AR-GE çalışmalarını başlatır. Bu süreçte yüzlerce insanla konuşulur ve yıl 2013 olur. Nihayetinde projeye destek verecek bir ortak bulunur ve ardından bir tane daha..

2014 yılında ortaklar bir şirket kurarlar ve Barış Gümüşün 5 yıllık çalışmaları ışığında mevcut tesislerinde Gmp standartlarına uygun inşaat çalışmaları başlatılır, ekip güçlendirilir, ekipman ve makine alımları başlar, hemen bir AR-GE Laboratuvarı kurulur ve çalıştırılır,  ambalaj seçimi ve tasarım çalışmaları, ürün geliştirme ve formülasyon çalışmaları hızla yürütülür. 

Bu süreç ilerlerken ilgili Bakanlık yeni bir kozmetik kılavuzu yayınlar, Avrupa Birliği uyum yasaları kapsamında Kozmetik sektörüne yeni yaptırımlar getirilir, bu yaptırımlar ölçeğinde Isparta merkezli olan firma, Isparta’da hayat bulmuş Gül ürünleri kozmetiğinin sıkıntıya girebileceğini düşünür ve Barış Gümüş yeniden sahneye çıkarak ortakları olağanüstü toplantıya çağırır ve şöyle der; 

Ben Ispartalıyım, burada doğdum, burada hayat buldum ve bugün Isparta'nın iki marka değeri olan Halı ve Gülden biri olan Gülün ve bu güzel çiçeğin kozmetiğinin geleceği tehlikededir, Isparta’ya Avrupa standartlarında bir Gül kozmetik markası çıkarmak benim görevimdir, geçmişte yanlış yaklaşımlarla diğer bir marka değerimiz Isparta Halısını kaybettik, Isparta Gülünün ve kozmetiğinin aynı sona gitmesine gönlüm razı olmaz, bize yakışan Bakanlığın yaptırımlarına uygun, Avrupa standartlarında bir Gül kozmetik markasını çıkarmaktır, bu memleketimize olan borcumuzdur, ben evladım gibi sevdiğim Happy Body projesini 1 yıl askıya almayı teklif ediyorum der ve ortaklar bu teklifi kabul eder. 

Teklifin kabul edilmesinin ardından Gül kozmetiği için marka aranmaya başlanır ve  EGLANTINE markası kabul görür, tescili alınır ve Avrupa standartlarında otuza  yakın Isparta Gülü özlü kişisel bakım ürünleri geliştirilir ve üretimine başlanır,  kısa zamanda Eglantine markası büyür ve tüketiciden büyük bir destek alır ve neticesinde birçok Dev şirketle beraber  Sanayi Ve Bilim ve Teknoloji Bakanlılığı' nın verimlilik ödüllerine başvurur ve aynı yıl içinde Isparta’ nın ilk ve tek Verimlilik Ödülünün sahibi olur. Markanın yıldızı parlamış ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından akredite edilmiştir. Bu süreç bu şekilde ilerlerken Barış Gümüş; görevimizi yerine getirdik artık asıl ortak olma sebebimiz olan Happy Body markamızın serüvenine geri dönelim desede ortakları Eglantine oluşumu ile devam etme kararı alarak ortaklıktan ayrılırlar. Artık markanın kurucusu Barış Gümüş, Genel Müdür Ahmet Doğaner birde HAPPY BODY kalır. 

2015 yılında Barış GÜMÜŞ ve Ahmet DOĞANER markanın hayat bulması için yollarına devam ederler ve ilk iş olarak mevcut tesisin yerine daha büyük ve daha modern bir tesisin yapılmasına karar verirler, imkanlar kısıtlıdır ama korkmazlar, Süleyman Demirel Organize Sanayi Bölgesinde 3.000.000TL tamamen yerli sermaye yatırımı ile  yeni bir fabrika binası yapımına başlanır. Fabrika tamamlandığında Akdeniz bölgesinin günlük 35.000 adet karma ürün kapasiteli, 4000 metrekare kapalı alanlı en büyük tesisi Temmuz 2016 yılında üretime hazırdır, yeni fabrikanın yapım aşaması sırasında Hapy Body ekibi gece gündüz demeden Happy Body ürünlerini geliştirmeye, stabilite çalışmalarını tamamlamaya devam eder ve nihayet fabrikanın tamamlanmasının ardından Happy Body projesi dahada hız kazanarak büyür.

Bir taraftan mağaza tasarımları, diğer taraftan yeni ürünler derken artık ürünler üretilmeye başlar ve stoklardaki yerini alır. İlk etapta yaklaşık 300 farklı ürün hazırlanır ve ilk mağazanın açılışı planlanmaya başlanır, ilk mağaza İstanbul’da açılmak istense de, Isparta’da hayat bulmuş bir marka olarak Isparta’ya açılmasına karar verilir. 

Markanın açılacağı gün ve lokasyon kararlaştırılırken, internette bir kampanya başlatılır ve markanın açılış günü belirlenir. Türkiye’ nin Happy Body' si, hayırlı bir Cuma gününde  8 Mart Dünya Kadınlar Gününde ilk mağazasını Isparta Centrum Garden Avm’de açar... 

Artık 10 yıllık bir serüvenin ilk molası verilmiştir, Happy Body ekibi olarak bu yolun herhangi bir kısmında bizimle yürüyen ortaklarımıza, dostlarımıza, ailelerimize, Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Milli Refleks projesi olarak hayat bulan Happy Body' nin ürünlerini tercih eden müşterilerimize minnettarız.

Artık bu marka Türkiye' nindir, Türkiye' nin Happy Body' sidir.